Uzmanlar, özellikle yıkanmadan kesilen karpuzların dış yüzeyinde bulunan zararlı mikroorganizmaların, kesim sırasında iç kısma taşınabileceğini belirtiyor.
Karpuzun tarla koşullarında yetiştiği ve dış kabuğunda çeşitli bakteri türlerinin bulunabileceği göz önünde bulundurulmalı. Tarımda kullanılan sulama suları ve çevresel etkenler, karpuzun yüzeyinde tifo ve salmonella gibi hastalık yapıcı mikroorganizmaların oluşmasına neden olabilir. Bu bakteriler, özellikle kabukta çatlaklar veya zedelenmeler varsa ya da meyve yıkanmadan kesilirse, kolaylıkla iç kısımlara geçebilir.
Hijyen kurallarına dikkat edilmeli
Uzman görüşlerine göre karpuz, kesilmeden önce mutlaka bol suyla yıkanmalı ve dış yüzeyi temizlenmelidir. Aksi takdirde, bıçakla yapılan kesim sırasında dış yüzeydeki zararlı bakteriler meyvenin iç kısmına bulaşabilir. Bu da ishal, ateş gibi gıda zehirlenmesi belirtilerine yol açabilir.
Kestikten sonra bekletmeyin
Karpuzun hijyenik koşullarda kesilmesinin ardından kısa sürede tüketilmesi gerektiği vurgulanıyor. Kesilen karpuzun bir kısmı tüketilmeyecekse, kalan bölüm mutlaka hava almayacak şekilde saklanmalı ve birkaç gün içinde tüketilmelidir. Aksi halde meyve bozulabilir ve mikroorganizma üretimi nedeniyle sağlık açısından risk oluşturabilir.
Vatandaşlar ikiye ayrılıyor
Sokakta karpuz tüketim alışkanlıklarıyla ilgili görüşü alınan vatandaşların bir kısmı meyveyi kesmeden önce mutlaka yıkadıklarını belirtirken, diğerleri ise bu alışkanlığa sahip olmadıklarını ifade ediyor. Ancak uzmanlar, karpuzun kabuğunun dış yüzeyi temizlenmeden tüketilmesinin ciddi sağlık riskleri barındırdığı konusunda uyarıyor.