Eğer günahlar terk edilmez ve Allah korkusu olmazsa toplumda
huzur ve rahatlık olmayacağını, bir insanın Allah'ın şiarlarıyla alay ederse
şirke kadar gideceğini belirten Yalçın, aksi takdirde toplumda düşmanlık,
öldürülmeler ve gasp etmeler çoğalacağının altını çizdi.
Kur'an, Peygamber, Kâbe, namaz, cami ve minareler, kurban
kesmek, ezan, hac gibi İslam dininin pek çok sembolleri vardır. Bir yerin ya da
bir bölgenin İslam ülkesi olup olmadığını anlamak için İslam'a ait sembollerin
bulunmasıyla mümkün olabilmektedir.
Özellikle günümüzde İslam dininin sembollerine yönelik
saldırıların arttığı görünmektedir. Buna engel olmanın yolu Müslümanların bu
konuda duyarlı olmaları, günahlardan uzak ve Allah'ın şiarlarına saygılı
olmalarından geçmektedir.
"Kalp simsiyah olunca Allah'ın zikrinden, Allah'ı anmaktan ve
ibadet etmekten uzak durur"
Yalçın, "Eğer bir insan günahı hafife alırsa günah
işler. Yani 'Günahın neticesinin fazla büyük olmadığını, ne olmuş bir şey
olmaz, fazla zorlaştırmayın ve sıkılaştırmayın.' diyerek ve bazı yasakları da
çiğnenmesine sebep olacak duruma gelirse o insanın helakine sebep olur.
Büyüklerimiz şöyle demişler. Bir insan günah işlediği zaman kalbine bir siyah
leke girer. İkinci günah işlediğinde ikinci bir leke girer ve günahlar
çoğaldıkça o lekeler çoğalır ta ki kalbin tamamı simsiyah olana kadar. Kalp
simsiyah olunca artık Allah'ın zikrinden, Allah'ı anmaktan ve ibadet etmekten
uzak durur. Dolayısıyla günah, küfre kadar da götürür. İnsan ilk önce küçük
günahı sonra büyük günahı hafife alır. Daha sonrada büyük günahlar yaparak
şirke kadar gidebilir. Örneğin bir insan tembellikten namaz kılmamış, nefsine
yenik düştüğü zaman zina dahi işlerse fiili yaptığı için 'kafir' veya 'dinden'
çıktı diyemeyiz. Yalnız bu da küfre götüren bir yoldur. Eğer insan önlemini
almazsa ve durmazsa küfre kadar da götürür." şeklinde konuştu.
Günahlar terk edilmezse ve Allah'tan korkulmazsa günahların
çoğalacağını dile getiren Yalçın, "Günahlar hafife alındığı zaman önce
insanın ahlakı bozulur, sonra ailenin ahlakı bozulur ve sonra da toplumun
ahlakı bozulur. Toplumun ahlakı bozulduğu zaman artık birbirlerine zulüm
ederler, saygı göstermezler, acımazlar ve sadece kendi nefsini tatmin etmeye
çalışır. Dolayısıyla toplumda artık huzur kalmaz. Ne kadar polisi ve jandarmayı
ne kadar çoğaltırsan da önlem alamazsın. Büyük hapishanelerde yaparsan
doldurulur fakat bu işin önüne yine geçilmez. Kısacası günahlar eğer terk
edilmezse ve Allah'tan korkulmazsa günahlar çoğalır, huzur kaçar ve rahatlık
diye bir şey toplumda kalmaz." ifadelerini kullandı.
"Bilerek Allah'ın şiarlarıyla alay etmek başlı başına
şirktir"
Bir insanın İslam'ın sembolleriyle alay etmesinin onu şirke
kadar da götürebileceğini altını çizen Yalçın, "Allah'ın şiarlarını küçük
görmek takvadan yoksun olmaktır. Takva demek Allah'ın azabından, büyüklüğünden
ve gazabından sakınmak demektir. Demek ki bir insan Allah'ın şiarlarını küçük
görürse Allah'ın takvasından da uzak durur ve Allah'ı yavaş yavaş unutur.
Bilerek Allah'ın şiarlarıyla alay etmek başlı başına küfürdür. Ezan okunduğu
zaman birisi alay ederse, birisi namaz kıldığında diğeri onunla alay ederse
veyahut hac ve kurban gibi Allah'ın bize farz kıldığı İslam'ın sembolleri var.
İnsan bunları hafife alıp ve bunlarla alay ederse neuzübillah küfre götürür.
Çünkü bu direk İslam'ın ve Allah'ın kanunlarıyla alaydır. Eğer bunlar çoğalırsa
toplumda bir huzur, saygı, merhamet ve değer vermek diye bir şey kalmaz. Bunun
neticesinde de o toplumda düşmanlık, öldürülmeler ve gasp etmeler
çoğalır." dedi.
Müslümanların günahlardan uzak ve Allah'ın şiarlarına saygı
göstermeleri hususunda uyarı yapan Yalçın, son olarak şu şekilde konuştu:
"Özellikle bir Müslümanın günahlardan mutlaka uzak
durması ve Allah'ın şiarlarına saygı göstermesi lazım. Bir Müslüman bunlara
dikkat ederse; İslam dinine ve insanlara saygı gösterir ve merhamet eder. Yani
toplumda hem maddi hem de manevi bir huzur meydana gelir. Rabbim (Celle
Celaluhu) bizi ve bütün Müslüman kardeşlerimizi haramlardan ve günahlardan uzak
tutsun, uzaklaştırsın ve uzaklaşma şuurunu versin. Allah'ın şiarlarını büyük
gören insanlardan ve mümin kullarından eylesin." (İLKHA)