"GAZZE'DE SOYKIRIM VAR LİDERLİK NEREDE?"

Abone Ol

İki yıldır Gazze'de insanlık suçu işleniyor. Şehit sayısı enkaz altındakiler ile beraber yüz bini aştı, yaralıların da iki yüz bini aştığını biliyoruz. Her yer yıkılmış, Gazze adeta bir mezarlığa dönmüş durumda.

Tüm bu vahşetin ortasında dünya sessiz, İslam dünyası suskun, liderlik! ise sadece açıklamalarda kalıyor.

Sokaklarda, meydanlarda Gazze için haykırmak bile yasaklandı. İsrail Konsolosluğu önünde protesto etmek suç!

Meclis önünde milletvekillerine çağrıda bulunmak suç!

Peki, bu sessizlik neden? Neden milyonların sesi duyulmuyor?

Sahada fiilen Gazze'ye destek veren ülkelere baktığımızda karşımıza farklı bir gerçek çıkıyor. Nedense hiçbir Sünni ülke yok!

Gazze'ye destek veren, bedel ödeyen ülkeler yalnızca Şia eksenli yapılarla sınırlı. İran, Yemen, Lübnan… Peki neden?

Nedense Sünni ülkeler siyonistlerin ekmeğine yağ sürercesine Şia'ya düşman!

Bu soruyu samimiyetle sormak gerekiyor. Neden bir tane bile Sünni İslam ülkesi, Sünni Gazze için cesur, somut adımlar atamıyor? Sadece kınamalarla, açıklamalarla sınırlı kalınıyor.

Oysa sivil toplum kuruluşları canlarını ortaya koyarak, derme çatma gemilerle ve Mısır ile Ürdün sınırlarını zorlayarak, bedenlerini barikatlara siper ederek Gazze'ye ulaşmaya çalışıyor. Hangi lider bu cesareti gösterdi?

Ülkemizde de halk sokaklarda, esnaflar, zarar etmeyi göze alarak siyonistlere destek veren ürünleri satmayarak boykot ediyor, tavır koyuyor. Ama devletin bu konuda net bir iradesi var mı? Liderlik nerede? "One minute" diyen, "Dünya beşten büyüktür" diyerek halkın gönlünü kazanan o liderlik! nerede?

Havuz medyası bir yandan boykot çağrısı yaparken, öte yandan aynı ürünlerin reklamlarını yayınlıyor. Bu nasıl bir gaflet, bu nasıl bir samimiyetsizliktir?

Halk, yıllardır destek verdiği liderliğin! artık sahada olmasını bekliyor. Çünkü inandırıcılık, artık sadece söylemlerle değil, fiili adımlarla mümkün.

Gemilerle siyonist işgalcilere yardım gönderildiği açıkça dile getirildi. Fakat hiçbir adım atılmadı. Şimdi belgeler isteniyor. Ama artık çok geç değil mi? Belgeler, Gazze'de enkaz altında can veren çocukları geri getirmeyecek. Somut, net, cesur adımlar atılmadığı sürece halkın vicdanı ve Gazze rahat etmeyecek.

Devletin "yardım gönderiyoruz" ya da "diplomatik girişimleri sürdürüyoruz" söylemleri artık yetersiz. Çünkü halk kendi imkanlarıyla yardımlarını ulaştırma gayretinde, sivil toplum kuruluşları uluslararası ortaklıklarla Gazze'ye gıda ulaştırmaya çalışıyor. Sadece bu değil, halk Gazze'nin sesi oluyor. Fert-fert, STK-STK meydanlarda haykırıyor.

Peki liderlik! Neden bir arşın yol alamadı? Neden bu kadar suskun? Gerçek liderlik! sadece kürsüde konuşmakla olmaz. Gerçek liderlik! halkla birlikte yürümekle olur.

Bugün Yemen'in, İran'ın, Lübnan'ın ödediği bedelleri hiçbir Sünni ülke göze alamadı. Bu, İslam dünyası için utanç verici bir durum değil mi? İslam dünyasında Şia inancındakiler dışında Gazze için fiili bir destek örneği gösterilemiyor. Var mı? yok! Acaba neden?

Bugün, terlikli! mücahid dediğimiz Yemenliler kadar hatta Yemenli bir çocuk kadar bile cesur olunamıyorsa, yıllarca ambargo altındaki İranlılar kadar direnilemiyorsa, Lübnan Hizbullah'ı gibi bedel ödeyerek sahalarda olunamıyorsa, tevekkül eden ve direnen Gazzeli kadınlar kadar olunamıyorsa, bu liderliğin halkla olan bağında bir sorun var demektir.

Çünkü lider! halkın önünde yürüyendir. Halkını yalnız bırakan liderler, tarihe halkları tarafından kaybeden olarak geçmiştir.

Yine soralım!

Şia dünyası bu kadar aktif, duyarlı ve bedel ödüyorken biz Sünniler neden pasif ve ürkek davranıyoruz...

Bizlerde Şia'lar gibi Gazze konusunda cesurca hareket edemez miyiz? Bir tane cesur Sünni ülkede mi yok!

Biz Sünniler de cesaret ve yiğitlik yok mu? Ey liderlik! Biz Sünniler de emperyalizm ile siyonizmle savaşmak ve mücadele etmek istiyoruz.

Bize de bu yolu açın artık!

Zaman daralıyor! Gazze'de açlık var…! Gazze'de her dakika bir can kaybediliyor. Bu artık sadece bir politik duruş değil, bir insanlık meselesidir.

Milyonların kanı yerdeyken hala "konuşuyoruz"! Hala "yazıyoruz"!

Oysa şimdi çözüm zamanı, şimdi adım atma zamanı!

Sözle değil, fiille bu mesele çözülür. Güçlü liderlik! sadece söylemle değil, cesur tavırla, halkının duygusunu sahiplenerek, fiili destekle ortaya konur. Aksi halde halk bir gün dönüp "Bizi yalnız bıraktınız" dediğinde, o güveni geri kazanmak mümkün olmaz.!

Liderlik! konuşmaktan öteye geçmelidir artık. Çünkü Gazze'de çocuklar susmuyor, insanlar susmuyor, vicdanlar susmuyor.

Ama liderlik susuyor.!