Diyarbakır

Diyarbakırlılar Sumud Filosu için meydanlara akın etti

Sumud Filosu'na işgal rejimi tarafından yapılan saldırıları protesto etmek için gece saatlerine rağmen meydanlara inen Diyarbakırlılar, yetkilileri filoya sahip çıkmaya davet etti.

Abone Ol

Aksa Tufanı'nın ilk günlerinden bu yana meydanları terk etmeyen Diyarbakırlılar, bu gece de Sumud Filosu için meydanlardaydı.

Diyarbakır'daki İslami STK'ların öncülüğünde Yenihal Köprülü Kavşağında toplanan Diyarbakırlılar, yetki makamlarının sürdürdüğü sessizliğe tepki gösterdi.

Sumud Filosuna destek açıklamalarında bulunan STK temsilcileri, devletlerin bir an önce harekete geçmesi gerektiğine vurgu yaptı.

Katılımcılara hitapta bulunan İTTHADUL ULEMA Yönetim Kurulu Üyesi Molla Remzi Uçar, diyanete selaların okuması ve özellikle önümüzdeki Cuma hutbesinin konusunun Sumud Filosu olması gerektiği yönünde çağrıda bulundu.

Konuşmasına "Müslüman Müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu düşmana teslim etmez."ayeti kerimesi mealiyle başlayan Uçar, "Bugün dünyanın neresinde, hangi ırk veya mezhebe sahip olursa olsun 'Lailahe İllallah Muhammedun Resulullah' diyen her kişinin Sumud Filosundaki yolculara sahip çıkması lazım. Bu Müslümanlar üzerindeki bir mesuliyettir. Bu gece evlerinde oturanlara çağrımız şudur: Hepiniz bu gece meydanlara inin, oradaki kardeşlerimize sahip çıkalım. Şayet kardeşlerimize sahip çıkmazsak onları düşmana teslim etmiş oluruz. Kendi ailelerini bırakıp gemilere binen, günlerce her şeylerini tehlikeye atıp Gazze'deki kardeşlerimiz için yola çıkan Sumud Filosundaki özgürlük taraftarlarını hiçbir şekilde yalnız bırakmamalıyız." dedi.

Molla Remzi Uçar

Diyanet İşleri Başkanlığına seslenen Uçar, "Şu an buradan Diyanet İşleri Başkanlığına seslenmek istiyorum. Bu andan itibaren tüm camilerin minarelerinden selalar okunsun, dualar edilsin, filodaki kardeşlerimize sahip çıkılsın. Artık icraat vaktidir. Bu kafirler sadece meydanda olduğumuz, onlara karşı çıktığımız ve elimizle mücadele etmemizden anlarlar. Bugün hükümetler sadece konuşma ile kalmamalıdır. Konuştuklarını icraate geçirme zamanı gelmiştir. Zaman kaybetmemeliyiz. Yeniden Endülüs'ün yaşanmaması için her sorumluluk sahibi üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi lazım." ifadelerini kullandı.

Devletlerin tutumunu sert bir dille eleştiren HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Yahya Oğraş, yönetimlerin tutumları karşısında STK'ların sergileyeceği tavrın önemli olduğuna dikkat çekti.

Yahya Oğraş

İki yıldır Gazze'de uygulanan vahşet karşısında insanlığın kafasını kuma gömdüğünü ve tamamen küresel şer odaklarının bütün talimatlarına teslim olduğunu belirterek konuşmasına başlayan Oğraş, "Gazze'de yaşananlar karşısında kafasını kuma gömen İslam ülkesi liderleri, kendi menfaatlerini esas almış ve Allah'ın hesabını ABD'nin hesabından daha küçük görmüşler. O yüzden herkes sadece kınamakla yetiniyor." diye belirtti.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu için ABD'ye giden İslam ülkeleri liderlerinin Beyaz Saray'ın karanlık odalarında adeta Filistin'i sattıklarını belirten Oğraş, vicdan sahibi sivil hareketlerin ise Gazze'ye umut olmak için denizlere yelken açtıklarını ifade etti.

Oğraş'ın hitabının ardından Peygamber Sevdalıları Vakfı adına bir konuşma yapan Ömer Çelik, işbirlikçi ABD'nin Gazze üzerindeki kirli planlarına karşı sözde İslam ülkelerinin destekleyici tavrını sert bir dille eleştirdi.

Ömer Çelik

İşgal rejiminin Gazze ile yetinmeyeceğini, diğer İslam coğrafyalarını da işgal etme girişimlerinde bulunacağını hatırlatan Çelik, "Zannediyoruz ki İsrail Gazze ile duracak. Hayal dünyasında geziyoruz. İslam ülkelerinin başındakiler, idarecilerimiz ve yöneticilerimiz gerçekten bu kadar da satılmış olabilirler mi? İnsan hayret ediyor. Siyonist başı Türkiye'nin bir kısmının kendilerinin olduğu açıkça dile getiriyor. Hani nerede Türkiye devleti, nerede bu devletin idarecileri? Siyonistler Nil ile Fırat arasındaki tüm toprakların kendilerine ait olduğunu iddia ediyorlar. Bu topraklarda hüküm süren devletlerin liderleri nerede?" diye seslendi.

İşgal rejiminin ve Amerika'nın hazırladığı 21 maddelik anlaşmanın direnişi zillete sürüklemek olduğunu söyleyen Çelik, iki devletli çözüm ifadelerinin mimarının da siyonistlerin olduğunu ifade etti. Çelik ayrıca, Türkiye'de yaşayan çifte pasaport sahibi siyonistlerin de yakalanıp cezalandırılması için Meclis'e sunulan yasa önerisinin bir an önce yasalaşması gerektiğini belirtti.

Ramazan Tekdemir

Son olarak bir konuşma yapan Memur-Sen Diyarbakır İl Başkanı Ramazan Tekdemir ise şunları söyledi:

"Gazze'de kitlesel yıkıcı katliamların her türlü eşiği aştığı, tüm aşamalarını devirdiği ve her şeyin denendiği bir süreci yaşıyoruz. Artık 'olmaz' diyebileceğimiz, 'olmamalı' diye temenni ettiğimiz hiçbir şey kalmadı. Dolayısıyla bizler artık uluslararası sularda açıkça işaretlenmiş bu yardım filolarının ciddi bir tehdit altında olduğu saatleri yaşıyoruz. Elbette o filodaki vatandaşların hangi ülkeye mensubiyeti varsa onların namusu, haysiyeti, şerefidir. Bu ülkeler namusunu, şerefini ve haysiyetini yere düşürmemelidir. siyonist teoloji etrafında katliam siyaseti güden bir avuç azgına bu vatandaşların haysiyetini terk etmemeli. Bu saatten sonra yapılması gereken net adımların atılmasıdır. Neye mal olursa olsun bu saatten sonra tarafsız kalmak suç ortaklığıdır, israilin yanında saf tutmaktır, taraf olmaktır."