Binlerce yıllık geçmişe sahip olan bu eşsiz yapı, tarih ve doğa tutkunlarının ilgisini çekmeye devam ediyor.
Dicle Nehri’nin kaynaklarından biri olan suyun içinden çıktığı Birkleyn Mağarası, yer altı ve yer üstü su kaynaklarının birleştiği bir doğa harikası olarak öne çıkıyor. Antik dönemlerde "Dicle'nin doğduğu yer" olarak kabul edilen mağara, Mitanni, Asur ve Roma dönemlerinden izler taşıyor.
Asur Kralı'nın yazıtları duvarlarda
Mağaranın giriş duvarlarında yer alan Asur Kralı II. Tiglat-Pileser ve III. Salmanasar’a ait çivi yazılı kitabeler, bölgenin tarihsel önemini ortaya koyuyor. Bu yazıtlar, bölgenin Asur sefer güzergâhı üzerinde yer aldığını kanıtlayan nadir belgeler arasında sayılıyor. Arkeologlar, mağarayı Mezopotamya ile Anadolu arasındaki geçiş noktalarından biri olarak değerlendiriyor.
Birkleyn Mağarası, henüz tam anlamıyla turizme açılmamış olsa da, bölge halkı ve tarih araştırmacıları tarafından sıkça ziyaret ediliyor. Uzmanlar, gerekli çevre düzenlemeleri ve tanıtım çalışmalarıyla mağaranın bölge turizmine büyük katkı sağlayabileceğine dikkat çekiyor.
Ziyaretçilere uyarı: Doğaya saygı şart
Mağaraya gelen ziyaretçilerin çevreye zarar vermemesi ve tarihi dokuyu koruması için yetkililer uyarılarda bulunuyor. Özellikle kaya yazıtlarına zarar verilmemesi gerektiği vurgulanıyor.