Kentin çeşitli semtlerinde tezgâh açan pazar esnafı, fiyatları düşük tutmalarına rağmen tüketicinin memnuniyetsizliğinin arttığını, bunun asıl sebebinin ürün etiketlerinden ziyade alım gücündeki hızlı gerileme olduğunu söylüyor.
Bağlar ilçesinde haftanın farklı günlerinde kurulan pazarlarda esnaf, sabahın erken saatlerinde getirdikleri taze ürünleri gün içinde tüketmeye çalışırken, düşük kâr marjıyla ayakta kalma mücadelesi veriyor. Esnaf, "fiyat pahalı" eleştirilerinin çoğunun cebindeki para gün geçtikçe eriyen tüketiciden kaynaklandığını ifade ediyor.
Pazarcı Mehmet Torlak, domates örneğini göstererek aradaki uçurumu net bir şekilde ortaya koyuyor:
"Domatesi 22 TL’ye alıyoruz, 25 TL’ye satıyoruz. Marketlerde aynı domates 45–50 TL’ye çıkıyor. Buna rağmen pazarda ‘10 TL olur mu?’ diye soranlar var. Bu şartlarda bırakın para kazanmayı, masrafı bile karşılamak zor."
"Pazarda 20 TL, markette 50 TL"
Bir diğer esnaf Hasan Alp, "Pazar ile market arasında dağlar kadar fark var" diyerek hem fiyat hem de tazelik açısından pazarın çok daha avantajlı olduğuna dikkat çekiyor:
"Bizim ürünlerimiz günlük, daha taze ve daha uygun. Marketin gideri varsa bizim de var. Ama halkın bütçesi tükendiği için fiyatı düşürsek bile memnun etmiyoruz."
Pazarın en yoğun saatleri çoğu zaman akşamüstü oluyor. Esnaf, vatandaşların gün sonunda daha düşük fiyat beklentisiyle alışverişe yöneldiğini belirtiyor. Uğurcan Mert, "Pazarda 20 TL olan ürün markette 50 TL. Halk bunu biliyor ama yine de ‘pahalı’ deniliyor," diyerek duruma tepki gösteriyor.