Diyarbakır

Diyarbakır'da çökme riski gölgesinde yaşam! Binalar birer bomba...

Kahramanmaraş merkezli depremlerin üzerinden yaklaşık üç yıl geçmesine rağmen, Diyarbakır’da ağır hasarlı binaların riskli yapısı korktuyor.

Abone Ol

Vatandaşlar, özellikle ağır hasarlı yapıların yıkım sürecinin yavaş ilerlemesinden duydukları rahatsızlığı sık sık dile getiriyor.

Depremin ardından yapılan hasar tespit çalışmalarında binlerce yapı için yıkım kararı alınmıştı. Ancak aradan geçen uzun sürede bazı binaların hâlâ ayakta duruyor olması, kent sakinlerinde ciddi bir tedirginliğe yol açıyor. Yıkım sürecinin yavaş işlemesi, deprem korkusunun etkilerini canlı tutuyor.

Dikkat çeken bir başka nokta ise, yıkılma tehlikesi bulunan binaların altındaki iş yerlerinin hâlâ açık olması. Esnaf, geçimini sağlamak zorunda olduğu için risklere rağmen kepenk açmaya devam ediyor. Bu durum hem çalışanlar hem de müşteriler için ciddi güvenlik endişeleri yaratıyor.

Ayrıca ağır hasarlı bazı binaların çevresinde her hafta rutin olarak pazar tezgâhlarının kurulması da tepki çekiyor. Vatandaşlar, bu tür alanlarda yoğun insan hareketinin olması hâlinde olası bir çökme durumunun çok daha büyük bir felakete yol açabileceğini hatırlatıyor.

Kent sakinleri, yetkililerin bu konuda daha hızlı ve kararlı adımlar atmasını talep ediyor. Depremden sonra alınan kararların uygulanmasının gecikmesi, halkta kurumlara olan güvenin de sarsılmasına neden oluyor. Vatandaşlar, "Her gün yanından geçtiğimiz bu binalar adeta birer bomba gibi. Bir an önce yıkılmalarını istiyoruz" diyerek tepkilerini ifade ediyor.

Uzmanlar da ağır hasarlı binaların bekletilmeden yıkılması gerektiğini belirtiyor. Bu yapıların ayakta kalmasının risk oranını daha da yükselttiğine dikkat çekiliyor. Diyarbakır’da yıkım çalışmalarının hızlandırılması, hem esnafın hem de kentte yaşayanların öncelikli talebi olarak öne çıkıyor.

Yetkililerin, yıkım sürecinin hızlandırılmasına yönelik yeni planlamalar yapıp yapmayacağı ise merak konusu. Vatandaşlar, deprem sonrası toparlanmanın ancak bu tür riskli yapıların tamamen ortadan kaldırılmasıyla mümkün olacağını vurguluyor.