Yüzyıllardır sürdürülen bu kültürel miras, kentte bayramın en belirgin simgelerinden biri olarak yaşatılıyor. Özellikle aile büyüklerinin özenle hazırladığı çörekler, hem bayram sabahlarının hem de misafirliklerin olmazsa olmazı.
Bayramdan birkaç gün önce evlerde yoğrulan çörek hamurları, mahalle fırınlarına götürülerek odun ateşinde pişiriliyor. Fıstıklı, cevizli, haşhaşlı ve susamlı çeşitleriyle dikkat çeken çörekler, uzun süre bayatlamamasıyla da tercih ediliyor.
Mahalle fırıncısı Mehmet Usta, her bayram arifesinde yoğunluk yaşandığını belirterek, "Çocukluğumdan beri bu gelenek var. Aileler sabah erkenden gelip sıraya girer, fırın gün boyu çalışır. Bu sadece bir yiyecek değil, bayramın ruhudur" dedi.
Çörek, ikram geleneğinin sembolü
Diyarbakır’da çörek, sadece sofraları süsleyen bir lezzet değil, aynı zamanda bayram ziyaretlerinde ikramın ve misafirperverliğin simgesi olarak kabul ediliyor. Bayram sabahı kahvaltıda sunulan çörekler, aynı zamanda komşulara, misafirlere ve ihtiyaç sahiplerine de ikram ediliyor.
Yerel halk, çörek geleneğinin sadece lezzet değil, aynı zamanda kuşaktan kuşağa aktarılan bir kültürel değer olduğunu vurguluyor. Özellikle gençlerin bu geleneği sürdürmesi, kentteki kültürel süreklilik açısından büyük önem taşıyor.