2015 yılında UNESCO Dünya Mirası olarak tescillenen "Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzajı"nın en önemli parçalarından biri olan Diyarbakır Surları, tartışmanın odağında.
İçkale bölgesini çevreleyen surlara yapılan korkuluklar, şehirde ve sosyal medyada yankı uyandırmaya devam ediyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yapılan korkuluk uygulaması, kimileri tarafından tarihi dokuya zarar verdiği gerekçesiyle eleştirilirken, kimileri ise güvenlik açısından gerekli bir adım olarak savunuyor.
Özellikle çocuklar ve ziyaretçiler için tehlike oluşturabilecek yüksek surların bazı bölümlerinde korkulukların yapılması, "önlem mi yoksa ihlal mi?" sorusunu gündeme getirdi.
Tarihi surların mülkiyeti Hazine ve Maliye Bakanlığı’na ait olsa da tahsisi ve uygulama yetkisi Kültür ve Turizm Bakanlığında bulunuyor. Bu kapsamda yapılan müdahaleler, bakanlığın sorumluluğu altında gerçekleştiriliyor.
Sosyal medyada yankı bulan uygulamaya karşı çıkan vatandaşlar, “Binlerce yıllık taş yapının estetiği bozuluyor” diyerek tepkilerini dile getiriyor. Destekleyenler ise “Güvenlik ihmal edilmemeli, tarihi korumak sadece görünümüyle değil, kullanım koşullarıyla da ilgilidir” yorumunu yapıyor.
Diyarbakır Surları, tarihin ve mimarinin iç içe geçtiği simgesel bir yapı olmasının yanı sıra kentin kültürel kimliğinin de temel taşlarından biri.
Yapılan korkulukların bu tarihi dokuya ne ölçüde zarar verdiği ya da ne kadar koruma sağladığı konusu ise tartışılmaya devam edecek gibi görünüyor.
Tartışma ise hâlâ açık: Diyarbakır Surlarına yapılan korkuluklar sizce ihanet mi, yoksa bir hizmet mi? Yorum kısmına düşüncelerinizi belirtebilirsiniz.