Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde, pahalı ilaçların yazıldığı reçetelerin toplanarak hastaların belirli eczanelere yönlendirildiği iddiası üzerine başlatılan soruşturma tamamlandı. Savcılık, 4 şüpheli hakkında “haksız rekabet” suçundan 3’er yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırladı.
Soruşturma eczacı şikayetiyle başladı
İddiaya göre, bazı kişiler Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yazılan reçeteleri toplayarak hastaların kimlik bilgilerini aldı ve onları belirli eczanelere yönlendirdi. Bir eczacının ve Türk Eczacılar Birliği’nin konuyla ilgili şikayeti üzerine Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı.
Hastane yönetimi de idari soruşturma yürütürken, eylemlerle bağlantılı oldukları belirlenen F.E., N.A., H.D.O. ve Ö.F.K. gözaltına alındı. Şüpheliler, ifadelerinin ardından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Savcılıktan 3 yıla kadar hapis istemi
Hazırlanan iddianamede, şüphelilerin hastane içinde ve çevresinde reçete temini ve hasta yönlendirme faaliyetinde bulunduklarına dair kamera kayıtları, tutanaklar ve tanık ifadelerine yer verildi. Dosyadaki delillere göre, hastane koridorlarında eczane çalışanı olduğu belirlenen bazı kişilerin hastalarla temas kurduğu, reçeteleri topladığı ve bu kişilerin belirli eczanelere yönlendirildiği tespit edildi.
Savcılık, söz konusu faaliyetlerin sağlık hizmetlerinin eşit ve adil sunumuna zarar verdiğini, meslek etiği ile dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu belirterek, bu eylemlerin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 54 ve 55’inci maddeleri kapsamında “haksız rekabet” niteliği taşıdığı değerlendirmesinde bulundu.
Uzlaştırma sürecinin sonuçsuz kaldığı belirtilen dosyada, savcılık dört şüphelinin aynı Kanun’un 62/1’inci maddesi uyarınca 3’er yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti. İddianame Diyarbakır Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.
“Suç olduğunu bilmiyordum” savunması
Şüphelilerden F.E., savcılık ifadesinde eylemlerinin suç teşkil ettiğini bilmediğini belirtti. F.E., “Belirtilen tarihte E. Eczanesi’nde çırak olarak çalışıyordum. Temizlik işleriyle ilgileniyor ve ilaçları ulaştırıyordum. Daha önce de aynı hastanenin yakınındaki A. Eczanesi’nde çalışmıştım. Telefonda ilaç isteyenlere depodan alıp hastaneye götürüyordum. Kimseden para almıyordum, sadece ilaçları ulaştırıyordum. Amacım hastalara yardımcı olmaktı, suç işlediğimi bilmiyordum” dedi.
“Hastalığımdan dolayı hastaneye gitmiş olabilirim”
Bir diğer şüpheli N.A. ise uzun yıllar eczacı kalfası olarak çalıştığını, ancak 2022 yılında emekli olduğunu söyledi. N.A., “O tarihten sonra hiçbir işte çalışmadım. Hastalara ilaç dağıtımı ya da yönlendirme yapmadım. Belirtilen dönemde hastalığımdan dolayı hastaneye gitmiş olabilirim. Fotoğraflar o zaman çekilmiş olabilir. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum” ifadelerini kullandı.
Eczacılar suçlamaları reddetti
Eczacı Ö.F.K., ifadesinde eski çalışanı F.E.’yi tanıdığını, ancak iddialarla ilgisinin bulunmadığını savundu. “Yaklaşık 12 yıldır işlettiğim A. Eczanesi’nde F.E. kalfa olarak bir süre çalıştı. Anlaşamayınca işine son verdim. O tarihten sonra benimle bir bağı kalmadı. Gazi Yaşargil Hastanesi yakınında eczanem dışında herhangi bir ilaç tedarik işiyle uğraşmıyorum. F.E.’nin başka bir eczane adına hastanede ilaç temin ettiğini duymuştum” dedi.
Bir diğer eczacı H.D.O. ise 2019’dan bu yana E. isimli eczaneyi işlettiğini belirterek, “F.E.’yi temizlik işleri için kısa süre çalıştırdım, sonra işten ayrıldı. Beni daha sonra tanıdıkları için arayarak ilaç talep ediyordu. Yardımcı oluyordum ama hiçbir yönlendirme ya da pazarlama faaliyeti yürütmedim” şeklinde savunma yaptı.
Dava yakında başlayacak
Savcılık tarafından hazırlanan iddianamenin kabul edilmesiyle birlikte dava Diyarbakır Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Duruşmaların önümüzdeki haftalarda başlaması bekleniyor.