DEZAVANTAJLI ŞEHİRLER DESTEKLENMELİ

Abone Ol

Katılır mısınız katılmaz mısınız bilmem ama artık bazı kavramların anlamının genişletilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Kavram karmaşasına girmeden, bireysel anlam verilen bazı kavramlara toplumsal anlam da yüklemek gerekiyor.

Bu kavramlardan biride "Avantajlı ve dezavantajlı" kavramları olduğunu düşünüyorum.

Her ne kadar bu kavram bireysel bir durumu ifade ediyor ise de artık toplumsal olarak da birçok şeyi ifade etmesi gerekiyor.

Normal hayatın akışı gereği dezavantajlı bireylere pozitif ayrımcılık tanınıyor. Dezavantajlı olan bireyin hayata tutunabilmesi için bu olanakların sunulması toplumsal dengeyi sağlıyor. Olması gereken de bu.

Ancak söz konusu bu kavramların şehirler için de uygulanması gerekiyor.

Bundan otuz-kırk yıl önce Batı şehirlerinde hayat şatlarının zor ve pahalı olduğu, Doğu illerinde ise kolay ve ucuz olduğu söylenirdi.

Bu yaklaşımında nostaljik olduğunu görüyoruz. Maalesef Doğu illerinde de artık hayat zor ve pahalı.

Diyarbakır gibi sanayisi gelişmemiş ve istihdam olanakları olmayan bir şehir, İstanbul, İzmir, Ankara gibi metropol şehirlerle hayat pahalılığı konusunda yarışıyor.

Ev kiraları almış başını gidiyor. Diyarbakır'da ev kiraları asgari ücretle yarışıyor. Bazı semtlerde asgari ücreti geçmiş durumda.

Suya yapılan zam dünya tarihinde ender görülmüş bir durum.

Yüzyılımızın zam şampiyonu Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi marifetiyle suya yapıldı.

4 Şub 2024 Diyarbakır'da su fiyatı 3,80 TL iken, Şubat 2025'e girdiğimiz de su fiyatı 34,54 TL'ye yükseldi.

Şaibe yok oranlar ortada…

DİSKİ'nin sayfasına girin güncel fiyatları göreceksiniz….

Mesken için su fiyatları şu şekilde;

18 metreküpe kadar olan atıksu bedeli dahil içme suyunun metreküpü 28,58 TL'ye çıkartıldı.

26 metreküp 31,43 TL olarak zamlandı.

27 metreküp üstü tüketimlerde metreküp 34,54 TL’ye çıkartıldı.

2025 yılında TÜFE oranındaki aylık artış su faturalarına yansıması ayrıca devam edecek.

Diyarbakır'ın bundan iki-üç yıl önce su fiyatları çok ucuzdu…. Hatta Diyarbakır Türk lirası ile en düşük su fiyatına sahip büyükşehir olma özelliğine sahipti…

Ne yazık ki bu ucuzluk ta tarihe karıştı…

Hatta ve hatta suda dünyanın en yüksek zam oranının uygulandığı büyükşehir rekorunu Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ele geçirdi dersek sanırım abartmamış oluruz.

Diyarbakır gibi sanayisi gelişmemiş, istihdam oranı yok denecek kadar az olan bu şehrin insanlarına revamı bu yapılan zamlar.

Mahalli ve merkezi yönetimler hayat pahalılığı karşısında herhangi bir olumlu adım atmak bir yana zam üstüne zam yağdırıyorlar.

Ekmeğe zam, suya zam, elektriğe zam, doğal gaza zam, ulaşıma zam, temel gıda ürünlerine zam… bu zamlar altında asgari ücretli ve dar gelirli kan ağlıyor.

Çarşı Pazar yeri ateş pahası… fiyatlar cep yakıyor. Elini hiçbir şeye dokunduramıyorsun.

Batı illerinde sanayinin gelişmiş olması, istihdam olanaklarının varlığı bir nebze de olsa söz konusu hayat pahalılığının açığını kapatabilecek olanaklar ve imkanlara sahip.

Doğu illerine ne demeli. Doğu illerinde istihdam olanakları neredeyse yok. Sanayi ve fabrikalaşma da yok denecek durumda.

Neler oluyor…

İnsanlar gibi şehirler, toplumlar, bazen dezavantajlı durumda olabiliyor.

İnsanlar gibi şehirleri ve toplumları da avantajlı ve dezavantajlı şeklide ayırmak gerekiyor.

Hayat pahalılığına karşı dezavantajlı durumda olan şehirlerimizi kalkındıracak adımlar atılmalı.