Kışın depresyona giren insanlar, genellikle şu semptomları
yaşarlar: hüzün, umutsuzluk, enerji eksikliği, iştah değişiklikleri, uyku
bozuklukları, ilgi kaybı ve sosyal çekilme gibi belirtiler. Eğer bu semptomlar
sürekli ve yaygın bir şekilde devam ederse veya günlük yaşamı etkiliyorsa, bir
psikoterapist veya ruh sağlığı uzmanından profesyonel yardım almak önemlidir.
Tedavi seçenekleri arasında psikoterapi, ilaç tedavisi ve ışık terapisi gibi
yöntemler bulunmaktadır. Ayrıca, sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıkları da kış
depresyonunun yönetimine yardımcı olabilir.
Duygu durum
değişiklikleri: Hüzün, umutsuzluk, boşluk veya çaresizlik hissi.
Enerji eksikliği:
Yorgunluk, halsizlik ve enerji düşüklüğü.
İştah değişiklikleri:
Aşırı yeme veya iştahsızlık.
Uyku bozuklukları:
Uykuya dalamama, erken uyanma veya aşırı uyuma.
İlgisizlik: Daha
önce keyif alınan aktivitelerden zevk alamama ve ilgi kaybı.
Odaklanma ve
konsantrasyon zorluğu: Görevlere odaklanmakta güçlük çekme ve karar verme
güçlüğü.
Sosyal çekilme:
Sosyal aktivitelerden kaçınma ve diğer insanlarla etkileşimde zorlanma.
Artan irritabilite:
Küçük şeylerden hızlıca sinirlenme veya tahammülsüzlük.
Kış depresyonunun nedeni tam olarak anlaşılamamıştır, ancak
güneş ışığına maruz kalmanın azalması, melatonin ve serotonin gibi beyindeki
kimyasal maddelerin düzeylerinde değişikliklere neden olabilir. Ayrıca,
mevsimsel değişikliklerin biyolojik saati ve uyku düzenini etkilemesi de kış
depresyonu ile ilişkilendirilmektedir.
Kış depresyonu, genellikle ilkbahar ve yaz aylarında
kendiliğinden düzelir, ancak belirtiler şiddetli veya işlevselliği ciddi
şekilde etkiliyorsa profesyonel yardım almak önemlidir. Tedavi seçenekleri
arasında psikoterapi (terapi), ilaç tedavisi ve ışık terapisi (fototerapi) gibi
yöntemler bulunur. Ayrıca, sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıkları, düzenli
egzersiz, sağlıklı beslenme ve sosyal etkileşim, kış depresyonu semptomlarını
hafifletmeye yardımcı olabilir.
Kışın neden depresyona gireriz?
Kışın depresyona girmenin birkaç nedeni vardır ve bunlar
genellikle mevsimsel duygudurum bozukluğu veya kış depresyonu olarak
adlandırılan bir durumla ilişkilidir. Kışın depresyona girmemize yol açan temel
nedenler şunlardır:
Güneş Işığı Azlığı: Kış aylarında günlerin kısalması ve daha
az güneş ışığına maruz kalma, bazı insanlarda beyinde serotonin ve melatonin
gibi kimyasal maddelerin düzeylerinde değişikliklere neden olabilir. Serotonin,
mutluluk ve iyi hissetme ile ilişkilendirilirken, melatonin ise uyku
düzenlemesine etki eder. Azalan güneş ışığı, bu kimyasal maddelerin düzeylerini
etkileyerek duygudurumun düşmesine ve depresyona yol açabilir.
Biyolojik Saat ve Uyku Düzeni Değişiklikleri: Kış aylarında
mevsimsel değişiklikler, biyolojik saatimizi etkileyebilir ve uyku düzenimizi
bozabilir. Kısa günler ve uzun geceler, vücut saatimizi etkileyerek uyku
düzenini değiştirebilir ve kişilerde enerji eksikliği ve halsizlik hissi
yaratabilir.
Kış Aylarında Sosyal ve Aktivite Azlığı: Soğuk ve kış
koşulları, insanların dışarıda daha az zaman geçirmesine ve sosyal etkinliklere
katılmamasına neden olabilir. Sosyal izolasyon ve azalan aktivite düzeyi,
depresyon riskini artırabilir ve duygusal olarak daha düşük hissetmeye yol
açabilir.
Tatil Stresi: Kış ayları, tatil sezonu olarak bilinir ve
bazı insanlar için tatil stresi yaratabilir. Aile ve arkadaşlarla geçirilen
zaman, hediye alışverişi ve tatil planlamaları, bazı kişilerde kaygı ve stres
hissine neden olabilir.
Mevsimsel Affective Bozukluk (MAB) Öyküsü: Daha önce
mevsimsel duygudurum bozukluğu geçiren kişiler, kış aylarında tekrar benzer
semptomlar yaşama eğilimindedirler.
Kışın depresyon artar mı?
Kış aylarında mevsimsel duygudurum bozukluğu olarak bilinen
“kış depresyonu” veya “mevsimsel affektif bozukluk” adı verilen bir durum, bazı
insanlarda depresyon belirtilerinin kış mevsiminde şiddetlenmesine yol açar.
Kış depresyonu, genellikle sonbaharın sonlarından başlayarak kış mevsiminin
sonuna kadar devam eder ve bahar aylarında kendiliğinden düzelir. Depresyon,
mevsimsel duygudurum bozukluğu (kış depresyonu) gibi bazı durumlar haricinde,
belirli aylarla sınırlı kalmaz ve herhangi bir mevsime veya ay dönemine bağlı
olarak ortaya çıkabilir. Depresyon, kişinin biyolojik, psikolojik ve çevresel
etmenlerin bir kombinasyonu ile etkilenir. Depresyonun artış gösterdiği aylar,
kişinin deneyimine ve yaşadığı çevresel etmenlere bağlı olarak farklılık
gösterebilir.
Majör depresyon belirtileri nelerdir?
Majör depresyon, klinik olarak tanımlanmış bir ruhsal
bozukluktur ve belirli semptomlarla karakterizedir. Bu semptomlar, en az 2
hafta boyunca neredeyse her gün mevcut olmalıdır. Majör depresyonun belirtileri
şunlardır:
Duygudurum değişiklikleri
İlgi ve zevk kaybı
Enerji eksikliği
Uyku bozuklukları
İştah değişiklikleri
Düşünce ve konsantrasyon zorlukları
Bedensel şikayetler
Sosyal izolasyon
Bu belirtilerin birçoğu, kişinin işlevselliğini ve günlük
yaşam aktivitelerini etkileyebilir. Ayrıca, majör depresyonun şiddeti,
semptomların süresi ve frekansı kişiden kişiye farklılık gösterebilir.
Unutulmaması gereken önemli bir nokta, majör depresyonun
ciddi bir ruhsal rahatsızlık olduğu ve profesyonel destek alınması
gerektiğidir. Eğer siz veya tanıdığınız bir kişi bu belirtileri yaşıyorsa, bir
psikoterapist, psikiyatrist veya ruh sağlığı uzmanından yardım almak önemlidir.
(İLKHA)