Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen 2024-2025 Yükseköğretim Akademik Yılı Açılış Töreni'ne katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilme, araştırmaya, bilime, düşünceye ve ilim erbabına verilen değer ne kadar büyükse bir ülkenin istikbalinin o kadar aydınlık olduğunu vurguladı.

Bir milletin insanlığın ortak bilgi birikimine katkıları oranında güçlü olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bilgiyi üreten, işleyen, geliştiren, yayılmasını sağlayan merkezlerin ise hiç şüphesiz üniversiteler olduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Akademi sadece bilgi aktarım yeri değil, aynı zamanda bir ülkenin ihtiyacı olan tüm fikri temellendirmelerin zeminidir. Bununla birlikte akademi bir ülkenin ihtiyacı olan pozitif ve sosyal bilimlerin can damarıdır' dedi.

TBMM, 2025 yılı bütçe görüşme takvimini yayımladı TBMM, 2025 yılı bütçe görüşme takvimini yayımladı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, üniversitelerde yaşanan değişimin bir diğer boyutunun da yabancı öğrenciler olduğunu belirtti.

2002 yılında yaklaşık 16 bin olan uluslararası öğrenci sayısının bu yıl 340 bini geçtiğini, bugün 198 farklı ülkeden gelen misafir öğrencilerin Türk üniversitelerinde eğitim gördüğünü ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, faşist çevrelerin propagandalarının tam aksine bu öğrencilerin neredeyse tamamının Türkiye'de kendi imkânlarıyla okuduğunu, ücretlerini kendilerinin ödediğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, misafir öğrencilerin Türkiye ekonomisine yıllık katkısının 3 milyar doları bulduğunu, 2010'ların başında bu rakamın sadece 200 milyon dolar olduğunu, 15 kat civarında bir gelir artışının söz konusu olduğunu vurguladı.

Buna rağmen, Amerika, Avrupa, Avusturalya gibi ülkelerle karşılaştırıldığında önlerinde katetmeleri gereken ciddi mesafenin olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Sistemin istismarına asla mahal vermeden, üniversitelerimizin uluslararası öğrenci hareketliliğinden aldığı payı daha da artırmalıyız. Yükseköğretimin altyapısında bunları yaparken, öğrencilerimize yönelik destekleri de göz ardı etmedik. Yıllarca, her akademik yıl başlayınca ülkenin en önemli gündemi üniversite harçlarıydı. Üniversitelerin içinde ya da dışında, gösterilerle, basın açıklamalarıyla, kimi zaman şiddet içeren eylemlerle üniversite harçları protesto edilir, bilhassa marjinal gruplar bu meseleyi sürekli istismar ederdi. Bizden önceki bütün hükûmetlerin kulak tıkadığı bu soruna, 2012 yılında üniversite harçlarını kaldırmak suretiyle çözüm üreten biz olduk. 28 Şubat zihniyetinin üniversitelerimize vurduğu en büyük darbelerden olan katsayı adaletsizliğini ve kılık kıyafet yasaklarını ortadan biz kaldırdık. İkna odalarından geçilerek girilen üniversite utancına biz son verdik.'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin yükseköğrenimde yakaladığı ivmede, terörün, şiddetin, kavganın, çatışmanın ve uzun yıllar üniversiteleri esir alan ideolojik baskı ortamının ortadan kaldırılmasının çok önemli payı olduğunu ifade etti.

'Ülkemizin genelinde huzur atmosferi kökleştikçe, üniversitelerimiz de asli vazifelerini daha iyi yerine getirmeye başladı'

'Huzurun olmadığı bir üniversitede ne akademik eğitim olur ne bilimsel çalışma, araştırma için mümbit ortam olur' diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: 'Türkiye, bunun acısını özellikle 70'li yıllarda yaşamış ve bedelini çok ağır ödemiş bir ülkedir. Sizlerin de vakıf olduğu üzere, geçmişte üniversitelerimiz vesayet odakları tarafından demokrasi ve hukuk dışı arayışlara alet edilmiştir. Gerek 27 Mayıs'a gerek 12 Eylül'e gerekse 28 Şubat dönemine giden yolun taşları, üzülerek söylüyorum, üniversiteler üzerinden döşenmiştir. Bu karanlık günler artık geride kalmıştır. Ülkemizin genelinde huzur atmosferi kökleştikçe, üniversitelerimiz de asli vazifelerini daha iyi yerine getirmeye başladı. Bunun korunmasına ve geliştirilmesine büyük önem atfediyoruz. Bu tarihî kazanımın kıymetini çok iyi bilmeli, üzerine hep birlikte titremeli ve kaybedilmesine kesinlikle müsaade etmemeliyiz. Kaybedilen zamanı telafi etmek ve gençliğimizin hayalleri ile Türkiye'nin hedeflerini buluşturmak adına bu süreci layıkıyla değerlendirmeliyiz.'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hocaların çabaları, öğrencilerin uyanık hareket etmeleriyle üniversiteleri bir daha eski kötü günlerine asla döndürmeyeceklerini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, üniversite olmanın gereği olan özgürlük ortamını geliştirirken, terör örgütlerinin, marjinal yapıların, gençleri ideolojik kavgalarına meze yapmak isteyenlerin bu ortamı istismar etmelerine göz yummayacaklarını bildirdi.

“Gazze soykırımında batılı yönetimler israili korumak uğruna çok kötü bir sınav vermiştir”

Türkiye'nin fikir ve düşünce hürriyeti başta olmak üzere, Batılı ülkelerin çok sık eleştirilerine muhatap olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: 'Yıllarca bize demokrasi dersi verdiler, rektör seçimlerinden diğer konulara kadar pek çok başlıkta üniversitelerle ilgili ülkemize özgürlük dersi verdiler. Ama bize en üst perdeden ahkâm kesenlerin, Gazze soykırımında nasıl tavır takındıklarını hepimiz gördük. Gazze soykırımı, siyonist lobinin dünyanın en prestijli üniversitelerini de tahakkümü altına aldığını bir kez daha göstermiştir. Öyle utanç verici olaylara şahitlik ettik ki 'Gazze'de soykırım var' diyen öğrenciler polis şiddetine maruz bırakıldı, yerlerde sürüklendi.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Filistin için gösterilere izin veren rektörler istifa ettirildi, linç edildi, Amerikan Kongresi'nde sorguya çekildi. Barışçıl eylemlere katılan üniversite öğrencileri, 'hayatınız boyunca iş bulamayacaksınız' diyerek alenen tehdit edildi. En ufak bir eleştiriye, Filistin'le ilgili destek beyanına müsaade edilmedi. Siyonist sermayenin bağış fon adı altında dünyanın en iyi üniversitelerine hükmettiği, inkârı mümkün olmayacak bir şekilde ortaya çıkmıştır. Gazze soykırımında batılı yönetimler, İsrail'i korumak uğruna, itibarlarını kaybettikleri çok kötü bir sınav vermiştir” diye ekledi.

“Eğitim, ancak millî şuurla desteklendiği oranda başarılı olacaktır”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Üniversitelerimizin kanunda yer alan görevlerini yaparken, gençlerimizin fikri tekâmülleri ve karakter gelişimlerini de ihmal etmemesi mühimdir. Eğitim, ancak millî şuurla desteklendiği oranda başarılı olacaktır. Tarihini bilen, kendini bilen, özgüvenli nesiller yetiştirdiğimiz ölçüde, yarınlarımıza güvenle bakabiliriz. Gençlerimizin iyi eğitim almaları kadar vicdanlı, bilinçli, sorumluluk duygusuyla donatılmış olmalarını da aynı derecede önemsiyoruz.' diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son günlerde milletçe yürek yakan olaylara şahit olunduğunu anımsatarak, önceki ay Eskişehir'de cami avlusundaki kişilere yönelik menfur bir saldırı olduğunu, ardından İstanbul'da bir polis memurunun alçakça şehit edildiğini ve geçen cuma günü iki genç kızın, vahşi bir cinayete kurban gittiğini hatırlattı ve katledilen kızlara Allah'tan rahmet, acılı ailelerine başsağlığı diledi.

“Gençlerimizi modern popüler kültürün insafına terk edemeyiz”

Dijital platformlardan yayılan cerahatin, sapkın akımların, uyuşturucu illetinin, alkol belasının, televizyon dizilerinin özendirdiği mafya kültürünün, infaz ve ıslah sistemindeki boşlukların, bu acıların yaşanmasında rol oynadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu vakaların ekseriyetinde failin de mağdurun da gençlerden oluştuğuna işaret etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, millet ve devlet olarak bu hadiselerin önüne geçecek adımlar atılmadığı takdirde Batılı ülkelerin karşılaştığı sıkıntılarla yüzleşmenin kaçınılmaz olduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: 'Gençlerimizi modern popüler kültürün insafına terk edemeyiz. Gençlerimizin sosyal medyanın ve dijital mecraların her türlü melanetin bulunduğu karanlık dehlizlerinde yitip gitmelerine seyirci kalamayız. Milletimizi asırlardır sarsılmadan ayakta tutan millî ve manevi değerlerimiz, bu mücadelede en büyük destekçimiz olacaktır. Üniversitelerimizin daha fazla sorumluluk alması, kendilerine emanet edilen gençlerimize daha fazla sahip çıkması gerektiğine inanıyorum. Sosyal, sportif ve kültürel faaliyetlerle gençlerimizin millî kimlik inşasına üniversitelerimizin katkı vermesi gerekiyor.'

Mazi ile ati arasında kurulacak köprünün en önemli ayaklarından birinin üniversiteler olduğunu bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: 'Teröre, uyuşturucuya, alkol bağımlılığına, sapkın akımlara, suç çetelerine kaybettiğimiz her gencin vebali hepimizin üzerindedir. Önümüzdeki dönemi, tüm bu sorunların üzerine daha kararlı gittiğimiz, gereken adımları atıp netice aldığımız bir döneme tahvil etmek istiyoruz. Bu süreçte üniversitelerimizden, siz hocalarımızdan ciddi manada destek bekliyoruz.'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2024-2025 akademik yılının hayırlı olmasını, hocalar ve öğrencilere de başarı diledi. (İLKHA)